Olay, 28 Ekim 2021 tarihinde Gölcük ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, Ali Akbaba, taksiye binerek sevgilisi Seyhan Gözer’i işe bırakmak istedi. Araçta bir müddet sohbet eden çift ortasında bir anda tartışma yaşandı. Gözer’in araçtan inmek istemesi üzerine tokat atarak onu engelleyen Ali Akbaba, silahı çekerek sevgilisi Seyhan Gözer’i başından vurdu.
HASTANEYE GİTMESİNİ ENGELLEDİ
Şoförü de tehdit ederek emniyete götürmesini isteyen Akbaba, hastaneye gitmesine de mani oldu. İçinde ceset bulunan taksi ile Gölcük ilçe Emniyet Müdürlüğü’ne gelen şahıs, kız arkadaşını öldürdüğünü söyleyerek teslim oldu. Emniyet bahçesindeki taksinin içinde cesedi gören gruplar çabucak harekete geçti. Birinci olarak bölgeye sıhhat grupları sevk edildi. Emniyetin bahçesine gelen sıhhat takımları yaptıkları denetimde Seyhan Gözer’in hayatını kaybettiğini tespit etti. Ali Akbaba ise çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“YAPMAMAM GEREKEN BİR ŞEY YAPTIM, BU BİR KAZADIR”
Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmaya taraf avukatları, tutuklu sanık Ali Akbaba, şahitler ve Seyhan Gözer’in oğlu katıldı. Savunması için kelam hakkı verilen Ali Akbaba, “Böyle bir cürümle karşınıza geldiğim için üzgünüm. Yapmamam gereken bir şey yaptım, bu bir kazadır. Ben Seyhan’ı çok seviyordum, olay planlı değildi. Taksiciyi, olay öncesinde ticari taksi olarak daima kullandığım için 5-6 aydır tanırım. Seyhan, olay günü sabah 07.15 sıralarında beni 3 kere telefonla aradı. Ben de ona sürpriz yapmak istediğim için telefonu açmadım. Taksiyle konutunun önüne gittim ve birlikte taksiye bindik. Takside tartışmaya başladık. Bana hakaret etti. Biz tartışınca taksici, ‘Ben aile ortasına girmek istemiyorum’ diyerek aracı durdurdu ve indi. Araçtan biraz uzakta beklemeye başladı. Taksici indikten sonra bizim tartışmamız alevlendi. 5-10 dakika boyunca tartıştık. Sonra olay meydana geldi. Ben taammüden ateş etmedim. Silahın emniyet düzeneği bozuktu. Bir anda elime vurunca silah patladı. Evrakta mağdur olarak ismi geçen E.K.’yi tanımıyorum. Kendisini silahla tehdit etmedim. Seyhan vurulduktan sonra ben kendi başıma sıkmak istedim. Silah tutukluk yaptı. Bu yüzden araçtan inip silahı düzeltmeye çalıştım. E.K.’ye silah doğrultmamı gerektirecek bir durum yoktu” dedi.
“KADININ, ‘BENİ BIRAK, KURTARIN BENİ’ HALİNDE BAĞIRDIĞINI DUYDUM”
Olayı görerek ayırmaya çalışan ve silahla tehdit edilen E.K., “Olay günü işe gitmek için meskenden çıkmıştım. Mahalleye geldiğimde taksiyi gördüm. Taksinin art sol kapısı açıktı. Bayanın sol ayağı dışarıdaydı. Bayanın, ‘Beni bırak, kurtarın beni’ halinde bağırdığını duydum. O yüzden oraya gittim. Tartışmayı görünce açık olan şoför camından içeriye bakarak, ‘Ne oluyor burada?’ dedim. Boğuştuklarını görünce, erkek şahsı almak için aracın öteki tarafına dolaşıp sağ art kapıyı açmaya çalıştım. Bu sırada silah sesini duydum. Kendimi silahtan korumak gayesiyle yaklaşık 20 metre uzaklaşarak siper alacak bir yer aradım. Uzaklaşırken gerime baktığımda, silahı bana gerçek doğrulttuğunu gördüm. Fakat tetiğe basıp basmadığını bilmiyorum. O esnada fark edemedim. Ben saklandıktan sonra sürücünün, ‘Ali ağabey bayan öldü. Gidelim’ dediğini duydum. Sanık da, ‘Olur’ dedikten sonra ayrıldılar” diye konuştu.
“UZAKLAŞTIRMA KARARI ÇIKARDIK”
Sanıktan şikayetçi olan Seyhan Gözer’in oğlu F.T., “Olay öncesinde yaşanan bir sürü olay var. Olay öncesinde annem için 4 sefer uzaklaştırma kararı çıkardık. Polise 4-5 kez şikayetçi olduk, ama kimse hiçbir şey yapmadı. Sonucunda bu olay oldu. Ben olayın kazayla olduğunu düşünmüyorum. Bilerek ve isteyerek yapmıştır” biçiminde konuştu.
“ÖLSÜN, KARAKOLA GİDELİM”
Tanık sıfatıyla söz veren taksici Süleyman Y., “Sanığı 5-6 aydır tanırım. Kendisi müşterim olur. Olay olmadan 4 ay kadar evvel, benim işverenimin öteki aracında şoför olarak kısa bir müddet çalışmıştı. Beni taksi lazım olunca arardı. Bunun dışında bir samimiyetimiz yoktur. Olay gününe ait polise verdiğim ayrıntılı söz doğrudur. Olay sabahı 07.15 sıralarında sanık durağa gelerek eşinin yanına gideceğini söyledi. Ben maktulü olay gününden evvel hiç görmedim. Adrese giderek konutun biraz üstünde durduk. Sanık sürpriz yapmak istediği için konutun tam önünde durmamı istemedi. Bu sırada maktul Seyhan sanığı aradı. Biraz telefonla konuştular. Bayan meskenden çıktıktan sonra taksiyle yanına gittik. Sanık araçtan indi ve bir müddet konuştular. Sonra birlikte aracın art koltuğuna bindiler. Hareket ettikten sonra sanık gideceğimiz adresi söylemedi. ‘Sağa dön, sola dön’ halinde beni yönlendirerek yolu tanım etmeye başladı. Saraylı Mahallesine gittik. Maktul Seyhan, ‘Sakın dediği yere gitme. Bu beni öldürecek’ dedi. Ben bunu duyunca aracı durdurdum. Araç durur durmaz, bayan kaçmak için kapıyı açtı. Lakin sanık onu tutarak kaçmasını engelledi. Bu sırada araçtaki tartışmayı gören birisi yardıma geldi. Arkadaş benim yanımdaki cama eğilerek ‘Ne yapıyorsun?’ diye sordu. O esnada sanık silahı çıkarıp bayanın başına ateş etti. Silahın ateşlenmesinin üzerine ben araçtan indim. Yardıma gelen arkadaş da uzaklaştı. Sanık Ali aracın öbür tarafından inerek silahla uğraşmaya başladı. Ya bana ya da kendisine ateş edecekti. Ben o sırada bayanın nabzını denetim ettim. Nabzı atmıyordu. Ben araç içerisinde Seyhan’ın sanığa küfür ettiğini duymadım. Sanığa, ‘Ağabey tahminen yaşıyordur, kurtarırız. Hastaneye gidelim’ dedim. O da, ‘Hayır ölsün, karakola gidelim’ dedi. Bunun üzerine birlikte karakola gittik” tabirlerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına duruşmanın ertelenmesine karar verdi.