Yangın, geçen 20 Ağustos’ta akşam saatlerinde, Kayseri-Sivas kara yolunun 30’uncu kilometresindeki Vilayet Göç Yönetimi Geri Gönderme Merkezi’nde çıktı. Argümana nazaran, merkezdeki sığınmacılar, ülkelerine geri gönderilmemek için yangın çıkardı.
Büyüyen alevler merkezin bir kısmını kapladı. Merkez binasında çalışanların ihbarıyla adrese jandarma ve itfaiye takımları sevk edildi. İtfaiyeciler, yangını söndürmek için çalışma başlattı. Merkezdeki sığınmacıların yangının söndürülmesine mahzur olmaya çalışmaları üzerine bölgeye çok sayıda asker de sevk edildi.
Askeri işçinin müdahalesinin akabinde itfaiyecilerin müdahalesiyle yangın söndürüldü. Jandarma takımları, merkezde geniş güvenlik tedbiri aldı. Yangın sonrası olaya karıştıkları sav edilen 20 sistemsiz göçmen tutuklandı.
İDDİANAME DÜZENLENDİ
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması tamamlandı, iddianame düzenlendi. Kuşkulu 20 kişi hakkında, ‘görevi yaptırmamak için direnme’, ‘kamu malına ziyan verme’ ve ‘yangın çıkarma’ kabahatlerinden hazırlanan iddianame, Kayseri 19’uncu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
DAVA BAŞLADI
Kayseri 19’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gereken duruşma, sanık ve avukat sayısının fazlalığı nedeniyle adliye konferans salonunda gerçekleştirildi. Davada ortalarında Fas, Tunus, Cezayir, Irak, Nijerya ve Angola’nın da olduğu çeşitli ülkelerden Türkiye’ye gelen ve yangına neden olduğu tez edilen 20 tutuklu sanık, yangın sırasında yaralanan jandarma F.Ç., Vilayet Göç İdaresi’nin şikayetçi müdürü ile taraf avukatları hazır bulundu. Sanıkların savunmalarını yapabilmeleri için Arapça, İngilizce ve Fransızca bilen uzmanlar de dava için mahkemece görevlendirildi.
‘TADİLAT DEVAM EDİYOR’
Şikayetçi olduğunu belirten kurum müdürü Ahmet Danışman, “Yangın sırasında Kayseri’de misyonda değildim. Yangından 10 gün sonra Kayseri’ye görevlendirildim. 1 milyon 650 bin TL üzere bir ziyanımız var. Tadilatlar devam ediyor. Kurum ismine şikayetçiyiz” dedi.
Tanık olarak dinlenen itfaiye eri A.S. ise kendilerine pürüz olunduğunu tez ederek, “Tahliye etmek istediğimiz kümeye, esmer derili birisi mani oldu. Üzerinde kamuflaj vardı. Kimileri da kağıtları ve pet şişeleri tutuşturmaya çalışıyordu. Kimileri da tavanları söküp bize atıyorlardı. Yangına müdahale ederken ve tahliye süreci yapmak isterken bize mahzur oldular. Yüzlerinde maskeler vardı” diye konuştu.
Hakkındaki suçlamayı reddeden Emeka Eefyoncokwar ise, “Kesinlikle tavanları söküp atmadım. Yangın B Blok’ta çıktı fakat ben E Blok’ta kalıyordum. Muhakkak kimseyi provoke etmedim. Bu bir palavradır. Kamera imgelerinden gerçek ortaya çıkacaktır” dedi.
‘AFRİKA ÖZGÜRLÜK DİYE BAĞIRDILAR’
Tanık olarak dinlenen güvenlik vazifelisi M.A. ise İngilizce ve Peştuca dillerinde ikaz anonsları yapıldığını anlatarak, “Bize özgürlük, Afrika özgürlük’ diye bağırdılar. ‘Bizi göndereceksiniz’ diye turnikeleri salladılar” dedi.
Tanık 10 kişinin dinlendiği duruşmada, öteki sanıklar da üzerlerine atılan suçlamaları reddedip, iş insanı olduklarını, seyahat için Türkiye’ye geldiklerini belirtti. Mahkeme hakimi sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verip, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. (DHA)