Namık Alkan
İZMİR– Muhalefet partilerinin bir kısmını oluşturan Altılı Masa’da bugüne kadar Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Mutabakatı’nın yanı sıra pek çok mevzuda çalışmalar yürütülmesine karşın, eğitim konusunun gündeme gelmediği görülüyor. Halbuki AK Parti iktidarı devrinde eğitim de pek çok alan üzere büyük yara aldı. Mümkün bir iktidar değişikliğinde Altılı Masa’nın eğitim program ve siyasetlerinin ne olacağı merak konusu.
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş, Altılı Masa’nın ülkenin en temel sorunu olan eğitim sorunu ile ilgili şimdi nasıl bir çalışma kümesi oluşturduklarını bilmediklerini ve Altılı Masa’nın eğitimi bir an evvel gündemine alarak çalışması gerektiğini kaydetti.
‘ALTILI MASA’NIN EĞİTİMİ GÜNDEMİNE ALMASI LAZIM’
Gümüş, eğitimin bir ülkenin gelişimi için, gerek toplumsal ahenk ve çatışma durumları ile ilgili olsun, gerekse insan kaynağının niteliği ile ilgili olsun, en kıymetli öğeyi oluşturduğunu söyledi. Eğitimin, bir ülkenin toplam gelişmişlik seviyesi ile ilgili en açıklayıcı faktör olduğunu belirten Gümüş, “Çoğu kere eğitim, sürece ve uzun bir vakte yayıldığı için somut bir durum olarak çabucak önümüze çıkmıyor. Onun için eğitim siyasetleri ile ilgili de gerek hükümetler gerekse de muhalefet lakin direkt bir okul, üniversite vb. ile ilgili uygulamalı bir şey yaşanmışsa onu konuşup geçiyor. Genel eğitim siyasetleri uzun erimli olduğu için birden fazla kere görünmüyor. Şu an Altılı Masa’nın da bu türlü bir ıstırabı var” dedi.
Altılı Masa’nın ülkenin en temel sorunu olan eğitim sorunu ile ilgili şimdi nasıl bir çalışma kümesi oluşturduklarını ve hatta bu türlü bir sorun tarifi yapıp yapmadıklarını bilmediklerini kaydeden Gümüş, “Bir sorun tarifi yapılmışsa bununla ilgili altı parti ne tıp bir çalışma yapıyor, bunu da bilmiyoruz. Münasebetiyle birlikte eğitime nasıl baktıklarını, kısa, orta ve uzun vadede eğitimle ilgili ne çeşit tahliller önerdiklerini de bilemiyoruz. Hâlbuki Altılı Masa’nın eğitim ile ilgili minimum hedeflerine, strateji ve uygulamalarına yönelik önemli hazırlık yapmaları, bunu bir sorun ve tahlil alanı olarak tanımlamaları ve bununla ilgili gerekli çalışmaları yapıp paylaşmaları elzemdir” diye konuştu.
Gümüş, şöyle devam etti:
“Bugün 2021-2022 eğitim öğretim yılında, 5-17 yaş okul çağı nüfusundan 1 milyon 200 bin 892 kişinin okulda hiç kaydı bulunmuyor. 1 milyon 738 bin çocuk açık lisedeyken, 400 bin çocuk da mesleksel eğitim merkezlerinde. Yalnızca 350-400 bin civarı Suriyeli çocuk okullarda yok. Başka göçmen çocukları ile bir arada 600-700 bin çocuk okullarda yok.”
“Okulların eğitim niteliği sorunu var. Öğrencilerin devamsızlığı yaşları ilerledikçe liselerde yüzde 20’yi buluyor. Devamsız öğrencilerle birlikte 6 milyona yakın bir küme okullarda değil ve çok ağır problemler yaşıyorlar. Okulların niteliği de büyük bir sorun. Yalnızca yüzde 10 nitelikli okul olması ve yüzde 90’nın dışarıda olması büyük bir sorun. Üniversitelerde ise araştırma görevlilerini çıkartırsak 130 bin öğretim elemanı var. 130 bin öğretim elemanı ile 8 milyon öğrenci nasıl yetiştirilecek, nasıl araştırma yapılacak? Tüm bunlarla ilgili ne söylüyorlar? Altılı Masa’nın eğitimi bir an evvel gündemine alması ve çalışması lazım.”
YANITLANMASI GEREKEN SORULAR
Altılı Masa ülkeye bir tahlil olacaksa eğitim ve eğitimde nitelik problemlerini nasıl çözeceklerini kamuoyuna sunmaları gerektiğini söz eden Gümüş, Altılı Masa’nın öncelikli olarak şu soruların karşılığını araması gerektiğini tabir etti:
– Nitelikli ve bilimsel eğitim için maksat, gaye ve stratejiniz nedir?
– 6 milyona yakın çocuk direkt yahut dolaylı okulda değil. Okullaşma sorunu nasıl çözülecek?
– Okul cinsleri ortasındaki ayrışmalar, farklılaşmalar nasıl giderilecek, bütün çocuklara eşit eğitim imkânı nasıl sunulacak?
– Ülkenin araştırmacı bilim elemanı muhtaçlığı nasıl karşılanacak? 130 bin kişi ile 8 milyon öğrenci nasıl eğitilecek? Yüksek eğitimin niteliği ne olacak? Hem ortaöğretimde hem de yükseköğretim de okul idaresi, finansmanı, kontrol ve disiplini nasıl olacak? Uzun erimli olarak hangi alanlarda daha öncelikli olarak yükseköğretimin planlanmasına gidilecek?