Sinematek/Sinema Meskeni, 10 Ocak–31 Mart tarihlerinde Genç Alman Sineması sinemalarıyla izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor. Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Konutu ile Goethe-Institut İstanbul iş birliğinde ve sinema muharriri Engin Ertan’ın danışmanlığında hazırlanan programda, 1962’de bir küme genç sinemacının yayımladığı Oberhausen Manifestosu ile başlayan ve “Babamızın Sineması Öldü!” sloganıyla tarihe geçen akımı daha düzgün anlamaya yönelik 15 uzun metraj sinema seçkisi yer alıyor. Ayrıyeten Oberhausen Manifestosu’nun imzacısı olan sinemacıların çektiği kısa sinemalar de program kapsamında yer alıyor.
. 80’LER TÜRKİYE SİNEMASINDA KADIN
1980’lerde Türkiye sinemasında bayan karakterlerin temsili değerli bir değişim geçirdi. Bayanlar bir erkeğin kıssasında yan karakter olmanın ötesine geçerek kendi öyküsünün öznesi hâline geldi, çok boyutlu resmedilmeye başladı. Bu sinemalardan oluşturulan seçki kapsamında, sinemanın “kadın sinemaları yönetmeni” Atıf Yılmaz’ın “Aaahh Belinda!..”, “Bir Yudum Sevgi” ve “Asiye Nasıl Kurtulur” sinemaları, Füruzan ile Gülsün Karamustafa’nın “Benim Sinemalarım”, Halita Refiğ’in “Teyzem”, Ömer Kavur’un “Kırık Bir Aşk Hikâyesi” ve Yavuz Turgul’un “Fahriye Abla” sinemaları yıllar sonra yine Sinematek/Sinema Evi’nde izlenebilecek.
SESSİZ PERŞEMBE GÖSTERİMLERİ DEVAM EDİYOR
Segundo de Chomón ve Georges Méliès ile başlayan canlı müzik eşliğinde Sessiz Perşembe gösterimleri de Sinematek/Sinema Evi’nde devam ediyor. Hollanda Eye Filmmuseum’ın sessiz sinema küratörü Elif Rongen-Kaynakçı danışmanlığında hazırlanan yeni programda hayallerinin peşinden giden, güçlü, bağımsız bayan karakterleri merkezine alan Filibus ve Kısaca Phil’in yanı sıra erken devir sinemanın en kıymetli güldürü figürlerinden Buster Keaton’ın “Aşçı”, “Komşular” ve “Sherlock Jr.” sinemaları canlı müzik eşliğinde seyirciyle buluşacak. Müzik programı Okan Kaya danışmanlığında hazırlanan gösterimlere, Türkiye’nin çağdaş müzik sahnesinden müzisyenlerin doğaçlama performansları eşlik ediyor. (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)