Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
İnsanlarımızın hayatlarını kolaylaştırmaya, çocuklarımıza inançlı, huzurlu gelecek hazırlamaya devam ediyoruz. Kentlerimizi altyapısı ve üst yapısıyla geliştirmeye yönelik projeleri hayata geçiyoruz. Ankara’nın kent içi ulaşımı için kritik projenin açılışını yapmak üzere bir ortadayız. AKM-Gar-Kızılay Metro Sınırı, 3,3 kilometre uzunluğu ve 3 istasyonun ötesinde bir kıymete sahiptir. Gar İstasyonu üzerinden YHT, Başkentray ve Ankaray’a aktarma yapılabilecek. Ülkemize yapacağı katkının yıllık kıymeti 9 milyar lirayı bulacak. Ankara’da toplamda 44.5 kilometrelik metro çizgisini kazandırmış olduk.
Eğer bugün Ankara’da artan nüfusa araç sayısına ve lokal idarenin iş bilmezliğine karşın kayda paha trafik sıkışıklığı yaşanmıyorsa gerisinde bu metro yatırımları var. Üstelik Ankara’daki son devirde hayata geçirilen tüm metro yatırımlarını Ulaştırma Bakanlığı vasıtasıyla biz inşa ettik. İstanbul’da da benzeri durum yaşanıyor. Bu kentlerin belediye liderleri kendi kentlerine hizmet etmek yerine öbür hayaller peşinde koşuyor. Ülkemizin 81 ilinin her biri üzere bu kentlerimizi sahipsiz bırakmadık, bırakmayacağız. Kentlerimizi Türkiye Yüzyılı’na hazırlamak için gece gündüz çalışıyoruz. Günlük 600 bin yolcu kapasiteli metro çizgimizi bu yaklaşımla inşa ettik, sizlerin hizmetine sunduk. Başkent’te metro çizgilerine yenilerini eklemekle kalmayıp 108 metro aracına ek 324 yeni kuşak metro aracı daha aldık. Kapasiteyi ve konforu da artırdık. Önümüzdeki devirde yeni proje, yatırım, yapıtla Ankara’yı Türkiye Yüzyılı’na hazırlamayı sürdüreceğiz.
Şimdi buradan soruyorum; 14 Mayıs’ta geleceğimize sahip çıkıyor muyuz? Kazanımlarımızı daha da ileri taşıyor muyuz? Türkiye Yüzyılı’nın inşası için Ya Allah Bismillah diyor muyuz? Hakikat adımlarla yola devam diyor muyuz? Maşallah, mübarek Allah…
Türkiye’nin her seçimi ulusal iradenin tecellisinin vesilesi olması bakımından değerlidir. 14 Mayıs Cumhuriyetimizin yeni asrındaki yol haritasını belirleyecek olmasından ayrıyeten ehemmiyetlidir. Tek parti faşizmi, terör, kriz devirlerini bir daha geri gelmemek üzere tarihin derinliklerine daima birlikte gömdük. Türkiye Yüzyılı’yla inançlı, huzurlu, güçlü, güçlü büyük Türkiye’nin inşası için kolları sıvama vaktidir. 21 yılda ülkemize gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarını bundan sonra yapacaklarımızın temeli girizgahı olarak görüyoruz.
Bu heyecanla geleceğimize bakarken birileri de Türkiye’yi 30-50 yıl öncesine döndürmenin hesaplarını yapıyor. Bay Bay Kemal’in diğer yapacağı iş yok. Ona şu kadar buna bu kadar, birisine bu kadar. Yetmez ki altılı masa hepsinden doyması lazım. Yedili masa var o da masanın altındaydı çıktı. İP sen ne iş yapıyorsun? Niçin masadan durmadan kaçtın gittin, yerliydin milliydin. Bay Bay Kemal terör örgütünün parlamentodaki uzantısıyla niçin partisinde değil de parlamentoda görüştü. Partilerinin ismini da değiştirdiler yeni isimle ortaya çıktılar. Burada bu uygulanan projeye gereken dersi 14 Mayıs’ta vermeye var mıyız? Muhalefetin son periyottaki telaşı bu hesabın yapıtıdır. Çok çalışmamız lazım.
Bunun için özellikle son iki ayda istismar edilmedik kavram, ayaklar altına alınmadık kıymet bırakmadılar. 35 gün kaldı. Yedili masanın etrafındaki her bir parti geçmişleri, kırmızı çizgilerini bir kenara bırakıp çiğneyip geçti. Millete umut diye pazarladıkları masayı kumar masası, noter masası dediler, tekmelediler. Sonra tıpış tıpış masaya dönüp tekrar oturdular. CHP’ye yöneltmedik itham bırakmayanlar Kılıçdaroğlu’na sarıldılar. Bizi beğenmeyenler yedili masanın dolgu malzemeliğine razı oldular. CHP listelerinden adaylık sırasına girdiler.
Kirli bir paydaşlık kurdular. Nitekim de yürek sızlatan tabloyla karşı karşıyayız. PKK yedili masaya takviyesini Kandil’den açıklıyor. Ey benim sevgili milletim Kandil’den verilen talimatlarla yola giden bu Bay Bay Kemal ve yavrularına takviye verilebilir mi? Öyleyse daha çok çalışacağız… Ve demokrasi sandığına bunları… Dağdan masada arıza çıkaranlara ayar veriliyor. Seçimden sonra ne yapacaklarını da anlatıyorlar. Neymiş Selo’yu bırakacaklarmış. Neymiş teröristbaşını bırakacaklarmış. Neymiş hukuk devletinde ülkemizde ne kadar içeride hukuken tutuklu ya da mahkum olanlar varsa bunları da Bay Bay Kemal diyor ki bırakacağız, yetmiyor Diyanet İşleri Başkanlığı’nı da kaldıracaklarmış. Eşek vezir olmuş katır silahtar.
Bir öteki örgüt FETÖ tüm mensuplarıyla yedili masanın fedailiğine soyunmuş durumda. Cezaevinden çıkarma kamuya alma kelamı veriyor. Hesap sorma tehditlerinde bulunuyor. Masada kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. Yavrular var ya Diyaneti kapatacağız diyorlar ya. Siz ne işe yarıyorsunuz, niçin orada varsınız? Onun için çok çalışacağız. Terör örgütlerinin durumları da farklı değil. Ülkemizdeki seçimleri muhalefet kazansın diye konuşulanları saymıyorum. Gençlerimizi sapkın akımların mezesi yapmaya çalışanlar var. Bunlar neydi LGBT. Cumhur İttifakı’nın ortaklarının LGBT diye kederi yok. Şu anda millet ittifakı denen zillet ittifakının bu türlü bir sıkıntısı var. Derdiniz yoksa açıklayın, niçin bugüne kadar açıklamadınız? Hiçbirinin ismini vermeme gerek yok. İP’i de Saadet’i de nereye Deva’ysa bilmiyorum. Bunlardan ses var mı? Yok. Zira bunların bu türlü bir kederi yok. Bunlar ne ulusal ne de yerlidir. Erkek ve kız evlatlarımıza göz diken muhalefetin yanında saf tutmuşlardır. Terör örgütlerinin dümen suyuna girmektir, teslim olmaktır. Bunun ismi bu hoş ülkeyi siyasi ve ekonomik olarak global emperyalizme sokmadır.
Bugüne kadar yedili masadan terör örgütleriyle gayretin kararlı formda süreceği tarafında bir kelam duydunuz mu? Terör örgütlerinin başını sonlarımız ötesindeki inlerinde ezmek için operasyonların devam edeceğine yönelik kelam duydunuz mu? Hiçbirini de duyamazsınız. Yedili masa bunları yapmamanın pazarlığıyla seçime gidiyor. Dikkat edersiniz masadakilerin hiçbirinin ülkeye rastgele bir eser kazandırmak üzere kederi yok. Şu anda ana muhalefetin Ankara, İstanbul, İzmir üzere belediyelerin liderleri onlarda değil mi? Bir yapıtınız olsun be. Masanın bu türlü bir misyonu yok. Onlara verilen vazife diğer, yapmaya değil yıkmaya geliyor. Biz yaptıklarımızın üzerine daha fazlasını koymaya geliyoruz. Onlar ülkeyi ileriye taşımaya değil geriye götürmeye geliyor.
Türkiye Yüzyılı için yarın değil çabucak artık. Durmak yok, yola devam. Gerçek adımlarla hakikat vakit. Rabbim hepinizden razı olsun. Unutmayın, eskilerin tabiriyle çalıda gül bitmez, çalıda gül bitmeyeceği üzere bunlardan da iyi iş eser sadır olmaz. Hangi maskeyi takarlarsa taksınlar gerisindeki gerçek niyetleri saklayamazlar. Merak etmeyin, başaramayacaklar. Milletimizin uğruna bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımların 3-5 muhteris nedeniyle heba edilmesine göz yummayacağız.14 Mayıs’ta bunları siyasi mefta yapmaya hazır mısınız?
14Mayıs bu bakımdan çok kıymetli, Cumhurbaşkanlığında oyunuza talibiz. Parlamentoda oyunuza talibiz. Cumhur İttifakı’nı gümbür gümbür Cumhurbaşkanı ve parlamento üyeleriyle inşallah bu seçimlerde sandıklardan çıkarmaya hazır mıyız?