Titanik’in enkazını görmek için okyanusa dalan ve Kuzey Atlantik’te kaybolan Titan denizaltısındaki beş kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.
Dünya günlerdir yürütülen arama kurtarma çalışmalarını büyük bir umutla izlese de, deniz aracındaki yolcuların dalıştan kısa bir müddet sonra gerçekleşen feci bir patlama sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi.
Titan’da, OceanGate şirketinin sahibi ve CEO’su Stockton Rush, milletlerarası bilimsel keşifler düzenleyen Explorers Club üyesi Paul-Henry Nargeolet (73) ve İngiliz milyarder Hamish Harding (58), Pakistan’ın en varlıklı isimlerinden biri olan Şahzade Davud(48) ve 19 yaşındaki oğlu Süleyman seyahat yapıyordu.
ABD Kıyı Güvenlik yetkililerinin dün mevt haberini doğrulaması kurbanların bir mucize için dua eden kederli ailelerini yasa boğdu.
Bileti 250 bin Dolar olan vefat seyahatinin en genç kurbanı, 19 yaşındaki Süleyman’ın seyahate katılmasının sebebinin altında ise yürek burkan bir ayrıntı çıktı.
Pakistan’ın en varlıklı iş insanlarından biri olan Şahzade Davud tam bir Titanik tutkunuydu. Fakat oğlu Süleyman korkutucu seyahat için hiç hazır değildi.
Süleyman’ın halası Azmeh Dawood, NBC News’a yaptığı açıklamada, yeğeninin okyanus altına inmekten çok korktuğunu belirterek, “Bu seyahate hazır olmadığını söyledi. Lakin okyanusun tabanına yapılacak seyahat babalar gününe denk geliyordu ve Süleyman babasını keyifli etmek istiyordu” dedi.
Azmeh, Glasgow’daki Strathclyde Üniversitesi’nde okuyan 19 yaşındaki yeğeni Süleyman’ı ‘çok uygun kalpli bir genç’ olarak tanımlarken, vefat haberinin tüm aileyi tanım edilemez bir acıya sürüklediğini belirtti.
İngiliz Dailymail gazetesine konuşan bir kaynak, Şahzade Davud’u oğlu ile birlikte okyanusun tabanına gitmeye iten şeyin keşif tutkusu olduğunu söylerken, Davud’un New York Post gazetesine konuşan arkadaşı Ahsen Uddin Syed,”Bilim ve seyahat onun DNA’sının bir parçası” dedi.
48 yaşındaki iş insanı ve oğlu, Pakistan’ın ünlü Dawood hanedanının mirasçılarıydı. Hepsi İngiliz vatandaşlığı alan aile İngiltere’de yaşıyordu.
Süleyman’ın psikolog ve yaşam koçu olan annesi Christine ve kız kardeşi Alina şimdi bir açıklamada bulunmazken, büyükanne Kulsum ve büyükbaba Hüseyin sevgili torunları ve oğullarının vefatını ‘hayal edilemez bir kayıp’ olarak nitelendirdiler.